N – nominative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلا
|
FLE
felā
then (do) not
Fe,Lam,Elif, 80,30,1,
REM – prefixed resumption particle PRO – prohibition particle الفاء استئنافية حرف نهي
تجعلني
ج ع ل | CAL
TCALNY
tec'ǎlnī
beni bırakma
place me
Te,Cim,Ayn,Lam,Nun,Ye, 400,3,70,30,50,10,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood PRON – 1st person singular object pronoun فعل مضارع مجزوم والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
Adem Uğur : Bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma, Rabbim!"
Ahmed Hulusi : "O zaman beni zâlimler kavmi içinde tutma Rabbim!"
Ahmet Tekin : 'Bu durumda beni inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlim, müşrik bir kavmin içinde bırakma, Rabbim!'
Ahmet Varol : Rabbim! Bu durumda beni bu zalimler topluluğunun içinde bırakma.'
Ali Bulaç : "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma."
Ali Fikri Yavuz : Beni o zalimler topluluğu arasında bulundurma, Rabbim!”
Bekir Sadak : (93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi.
Celal Yıldırım : Rabbim ! Beni o zâlim topluluk arasında bulundurma.»
Diyanet İşleri : (93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma.”
Diyanet İşleri (eski) : (93-94) De ki: 'Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi.'
Diyanet Vakfi : (93-94) (Resûlüm!) De ki: «Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutlaka bana göstereceksen; bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma Rabbim!»
Edip Yüksel : 'Rabbim, beni o zalim toplum içinde bırakma.'
Gültekin Onan : "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma."
Hakkı Yılmaz : (93,94) "De ki: “Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyleri bana kesinlikle göstereceksen, Rabbim! Bu durumda beni, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseler topluluğu içinde tutma.” "
Hasan Basri Çantay : «O halde, Rabbim, beni zaalimler güruhunun içinde bırakma».
Hayrat Neşriyat : (93-94) (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Rabbim! Eğer onların tehdîd edilmekte oldukları şeyi mutlaka bana göstereceksen, o hâlde Rabbim, beni o zâlimler topluluğunun içinde bulundurma!'
İbni Kesir : Rabbım, o zaman beni zalimler güruhunun içinde bulundurma.
Muhammed Esed : Rabbim, o zaman, benim de bu zalim insanlardan biri olmama izin verme!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Yarabbi! Beni o zalimler olan kavmin içinde bulundurma.»
Ömer Öngüt : “O zaman ey Rabbim! Beni zâlimler topluluğu arasında bulundurma!”
Şaban Piriş : Rabbim, o zaman beni zalim toplum içinde bulundurma!
Suat Yıldırım : (93-94) De ki: "Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!"
Süleyman Ateş : "Rabbim, beni şu zâlim kavmin içinde bırakma!"
Tefhim-ul Kuran : «Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma.»
Ümit Şimşek : 'Beni o zalimler güruhu içinde bırakma, yâ Rabbi!'
Yaşar Nuri Öztürk : Beni o zalimler topluluğunun içinde tutma Rabbim!"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]