» 23 / Mü’minûn  20:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
Müminun Suresi = Inananlar Suresi
Inananlarin basariya ulasacaklarindan bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَشَجَرَةً (WŞCRT) = ve şeceraten : ve bir ağaç
2. تَخْرُجُ (TḢRC) = teḣrucu : çıkan
3. مِنْ (MN) = min : -dan
4. طُورِ (ŦWR) = Tūri : Tur-i
5. سَيْنَاءَ (SYNEÙ) = seynā'e : Sinâ-
6. تَنْبُتُ (TNBT) = tenbutu : biten
7. بِالدُّهْنِ (BELD̃HN) = bid-duhni : yağlı olarak
8. وَصِبْغٍ (WṦBĞ) = ve Sibğin : (ekmeklerini) batıracakları
9. لِلْاكِلِينَ (LL ËKLYN) = lil'ākilīne : yiyenlerin
ve bir ağaç | çıkan | -dan | Tur-i | Sinâ- | biten | yağlı olarak | (ekmeklerini) batıracakları | yiyenlerin |

[ŞCR] [ḢRC] [] [ŦWR] [] [NBT] [D̃HN] [ṦBĞ] [EKL]
WŞCRT TḢRC MN ŦWR SYNEÙ TNBT BELD̃HN WṦBĞ LL ËKLYN

ve şeceraten teḣrucu min Tūri seynā'e tenbutu bid-duhni ve Sibğin lil'ākilīne
وشجرة تخرج من طور سيناء تنبت بالدهن وصبغ للآكلين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وشجرة ش ج ر | ŞCR WŞCRT ve şeceraten ve bir ağaç And a tree
تخرج خ ر ج | ḢRC TḢRC teḣrucu çıkan (that) springs forth
من | MN min -dan from
طور ط و ر | ŦWR ŦWR Tūri Tur-i Mount Sinai
سيناء | SYNEÙ seynā'e Sinâ- Mount Sinai
تنبت ن ب ت | NBT TNBT tenbutu biten (which) produces
بالدهن د ه ن | D̃HN BELD̃HN bid-duhni yağlı olarak oil
وصبغ ص ب غ | ṦBĞ WṦBĞ ve Sibğin (ekmeklerini) batıracakları and a relish
للآكلين ا ك ل | EKL LL ËKLYN lil'ākilīne yiyenlerin for those who eat.

23:20 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve bir ağaç | çıkan | -dan | Tur-i | Sinâ- | biten | yağlı olarak | (ekmeklerini) batıracakları | yiyenlerin |

[ŞCR] [ḢRC] [] [ŦWR] [] [NBT] [D̃HN] [ṦBĞ] [EKL]
WŞCRT TḢRC MN ŦWR SYNEÙ TNBT BELD̃HN WṦBĞ LL ËKLYN

ve şeceraten teḣrucu min Tūri seynā'e tenbutu bid-duhni ve Sibğin lil'ākilīne
وشجرة تخرج من طور سيناء تنبت بالدهن وصبغ للآكلين

[ش ج ر] [خ ر ج] [] [ط و ر] [] [ن ب ت] [د ه ن] [ص ب غ] [ا ك ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وشجرة ش ج ر | ŞCR WŞCRT ve şeceraten ve bir ağaç And a tree
Vav,Şın,Cim,Re,Te merbuta,
6,300,3,200,400,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun → Tree"
الواو عاطفة
اسم منصوب
تخرج خ ر ج | ḢRC TḢRC teḣrucu çıkan (that) springs forth
Te,Hı,Re,Cim,
400,600,200,3,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
طور ط و ر | ŦWR ŦWR Tūri Tur-i Mount Sinai
Tı,Vav,Re,
9,6,200,
"N – genitive masculine noun → Mount Sinai"
اسم مجرور
سيناء | SYNEÙ seynā'e Sinâ- Mount Sinai
Sin,Ye,Nun,Elif,,
60,10,50,1,,
PN – genitive proper noun
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
تنبت ن ب ت | NBT TNBT tenbutu biten (which) produces
Te,Nun,Be,Te,
400,50,2,400,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
بالدهن د ه ن | D̃HN BELD̃HN bid-duhni yağlı olarak oil
Be,Elif,Lam,Dal,He,Nun,
2,1,30,4,5,50,
"P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun → Oil"
جار ومجرور
وصبغ ص ب غ | ṦBĞ WṦBĞ ve Sibğin (ekmeklerini) batıracakları and a relish
Vav,Sad,Be,Ğayn,
6,90,2,1000,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
للآكلين ا ك ل | EKL LL ËKLYN lil'ākilīne yiyenlerin for those who eat.
Lam,Lam,,Kef,Lam,Ye,Nun,
30,30,,20,30,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَشَجَرَةً: ve bir ağaç | تَخْرُجُ: çıkan | مِنْ: -dan | طُورِ: Tur-i | سَيْنَاءَ: Sinâ- | تَنْبُتُ: biten | بِالدُّهْنِ: yağlı olarak | وَصِبْغٍ: (ekmeklerini) batıracakları | لِلْاكِلِينَ: yiyenlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وشجرة WŞCRT ve bir ağaç | تخرج TḢRC çıkan | من MN -dan | طور ŦWR Tur-i | سيناء SYNEÙ Sinâ- | تنبت TNBT biten | بالدهن BELD̃HN yağlı olarak | وصبغ WṦBĞ (ekmeklerini) batıracakları | للآكلين LL ËKLYN yiyenlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve şeceraten: ve bir ağaç | teḣrucu: çıkan | min: -dan | Tūri: Tur-i | seynā'e: Sinâ- | tenbutu: biten | bid-duhni: yağlı olarak | ve Sibğin: (ekmeklerini) batıracakları | lil'ākilīne: yiyenlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |WŞCRT: ve bir ağaç | TḢRC: çıkan | MN: -dan | ŦWR: Tur-i | SYNEÙ: Sinâ- | TNBT: biten | BELD̃HN: yağlı olarak | WṦBĞ: (ekmeklerini) batıracakları | LL ËKLYN: yiyenlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Tûr-ı Siynâ'dan çıkan bir ağaç da meydana getirdik ki yağıyla ve yiyenlere, katığıyla biter.
Adem Uğur : Tûr-i Sînâ'da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
Ahmed Hulusi : Ve (yine o su ile) Tur-i Sîna'dan (Musa'ın Rabbiyle buluştuğu mahal) çıkan, yağ veren ve yiyenler için bir katık olan (zeytin) ağaç. (İncirin, teklikteki çokluk sembolüne karşı zeytin de direkt teklik sembolü olarak değerlendirilir, tasavvuf düşüncesinde. )
Ahmet Tekin : Tûr’u Sînâ’da (Sîna dağında) biten bir ağaç daha yetiştirdik. Bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık olan zeytin mahsulü verir.
Ahmet Varol : Yine Turi Sina'dan çıkan bir ağaç (zeytin yetiştirdik). O yağlı ve yiyenlere bir katık olan (ürün) bitirmektedir.
Ali Bulaç : Ve (daha çok) Tur-i Sina'da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.
Ali Fikri Yavuz : (Yine sizin için) Tûr-i Sînâ dağından çıkan bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki, hem yağ bitirir, hem de yiyecek kimselere bir katık.
Bekir Sadak : (19-20) Onunla, icinde, yediginiz bircok meyvalar bulunan hurmalik ve uzum baglari, Turi Sina'da yetisen, yiyenlere, yag ve katik veren zeytin agacini var ettik.
Celal Yıldırım : Ve (daha çok) Tûr-i Sina'da çıkan, yiyenlere yağ ve katık bitirip veren bir ağaç da yeşerttik.
Diyanet İşleri : Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
Diyanet İşleri (eski) : (19-20) Onunla, içinde, yediğiniz birçok meyvalar bulunan hurmalık ve üzüm bağları, Tur-i Sina'da yetişen, yiyenlere, yağ ve katık veren zeytin ağacını var ettik.
Diyanet Vakfi : Tûr-i Sînâ'da da yetişen bir ağaç daha meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
Edip Yüksel : Sina Dağı civarında yetişen ve yiyenler için yağ ve lezzet üreten bir ağaç...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Tûr-i Sinâ'da (dahi) yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin) verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de Tur-i Sina'da yetişen bir ağaç ki, hem yağ hem de yiyenlere bir katık ile biter.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bir ağaç ki Tur-i Siyna'dan çıkar, yağ ve yiyenlere bir katıkla biter
Fizilal-il Kuran : Yine su sayesinde asıl kaynağı Tur-i Sina olan ve yiyenlere yağ ve katık sağlayan ağacı da yarattık.
Gültekin Onan : Ve (daha çok) Tur-i Sina'da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.
Hakkı Yılmaz : Ve Tûr-ı Sinâ'dan çıkan, yağ bitiren, yiyenlere katık olan bir ağaç meydana getirdik.
Hasan Basri Çantay : (Sizin için) Tuur-i sînâ'dan çıkan bir ağaç da (yaratdık) ki o (yerden) yağıyle ve yiyen kimselere bir katıkla beraber biter.
Hayrat Neşriyat : Bir de Tûr-ı Sînâ’dan çıkan bir ağaç (meydana getirdik) ki, (bu ağaç, sizler için)hem yağ, hem de yiyenlere bir katık (olan zeytin) ile (berâber) yetişir.
İbni Kesir : Tur-u Sina'da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da var ettik
İskender Evrenosoğlu : Ve Turi Sina'da yetişen bir ağaç vardır ki, yağ çıkarır. Ve (o), yiyenler için bir katıktır.
Muhammed Esed : ve (yine onunla sizin için) Tur-i Sina (çevresindeki topraklar)da yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan ağacı (çıkarıyoruz).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve bir ağaç da (inşa ettik) ki, Tûr-u Sîna'dan çıkar, yiyecekler için yağ ile bir katıklık ile biter.
Ömer Öngüt : Size bir de Tur-i sînâ'dan çıkan bir ağacı var ettik. Bu ağaç hem yağ, hem de yiyenlere katık (zeytin) verir.
Şaban Piriş : Sina Dağı’nda da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren bir ağaç da (o su ile yetişir).
Suat Yıldırım : Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştiririz ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır.
Süleyman Ateş : Yine onunla Tûr-i Sinâ'dan çıkan, (meyvası) yağlı olarak biten, yiyenlerin (yağına ekmeklerini) batıracakları bir (zeytin) ağac(ı) yetiştirdik.
Tefhim-ul Kuran : Ve (daha çok) Tur-i Sina'da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.
Ümit Şimşek : Bir de Sina Dağı çevresinde yetişen bir ağaç bitirdik ki, ondan hem bir yağ çıkar, hem de yiyenlere katık olur.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve bir ağaç da yetiştirdik ki, Tûr-i Sina'dan çıkar, yağlı olarak biter; yiyenlere katıktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}