» 23 / Mü’minûn  114:

Kuran Sırası: 23
İniş Sırası: 74
Müminun Suresi = Inananlar Suresi
Inananlarin basariya ulasacaklarindan bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالَ (GEL) = ḳāle : buyurdu ki
2. إِنْ (ÎN) = in :
3. لَبِثْتُمْ (LBS̃TM) = lebiṧtum : kalmadınız
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
5. قَلِيلًا (GLYLE) = ḳalīlen : az bir (zamandan)
6. لَوْ (LW) = lev : keşke
7. أَنَّكُمْ (ÊNKM) = ennekum : siz
8. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : bilseydiniz
9. تَعْلَمُونَ (TALMWN) = teǎ'lemūne : -mi sandınız?
buyurdu ki | | kalmadınız | başka | az bir (zamandan) | keşke | siz | bilseydiniz | -mi sandınız? |

[GWL] [] [LBS̃] [] [GLL] [] [] [KWN] [ALM]
GEL ÎN LBS̃TM ÎLE GLYLE LW ÊNKM KNTM TALMWN

ḳāle in lebiṧtum illā ḳalīlen lev ennekum kuntum teǎ'lemūne
قال إن لبثتم إلا قليلا لو أنكم كنتم تعلمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle buyurdu ki He will say,
إن | ÎN in """Not"
لبثتم ل ب ث | LBS̃ LBS̃TM lebiṧtum kalmadınız you stayed
إلا | ÎLE illā başka but
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen az bir (zamandan) a little,
لو | LW lev keşke if
أنكم | ÊNKM ennekum siz only you
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum bilseydiniz [you]
تعلمون ع ل م | ALM TALMWN teǎ'lemūne -mi sandınız? knew.

23:114 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

buyurdu ki | | kalmadınız | başka | az bir (zamandan) | keşke | siz | bilseydiniz | -mi sandınız? |

[GWL] [] [LBS̃] [] [GLL] [] [] [KWN] [ALM]
GEL ÎN LBS̃TM ÎLE GLYLE LW ÊNKM KNTM TALMWN

ḳāle in lebiṧtum illā ḳalīlen lev ennekum kuntum teǎ'lemūne
قال إن لبثتم إلا قليلا لو أنكم كنتم تعلمون

[ق و ل] [] [ل ب ث] [] [ق ل ل] [] [] [ك و ن] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle buyurdu ki He will say,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
إن | ÎN in """Not"
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
لبثتم ل ب ث | LBS̃ LBS̃TM lebiṧtum kalmadınız you stayed
Lam,Be,Se,Te,Mim,
30,2,500,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başka but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen az bir (zamandan) a little,
Gaf,Lam,Ye,Lam,Elif,
100,30,10,30,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
لو | LW lev keşke if
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
أنكم | ÊNKM ennekum siz only you
,Nun,Kef,Mim,
,50,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنتم ك و ن | KWN KNTM kuntum bilseydiniz [you]
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعلمون ع ل م | ALM TALMWN teǎ'lemūne -mi sandınız? knew.
Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,70,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: buyurdu ki | إِنْ: | لَبِثْتُمْ: kalmadınız | إِلَّا: başka | قَلِيلًا: az bir (zamandan) | لَوْ: keşke | أَنَّكُمْ: siz | كُنْتُمْ: bilseydiniz | تَعْلَمُونَ: -mi sandınız? |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GEL buyurdu ki | إن ÎN | لبثتم LBS̃TM kalmadınız | إلا ÎLE başka | قليلا GLYLE az bir (zamandan) | لو LW keşke | أنكم ÊNKM siz | كنتم KNTM bilseydiniz | تعلمون TALMWN -mi sandınız? |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: buyurdu ki | in: | lebiṧtum: kalmadınız | illā: başka | ḳalīlen: az bir (zamandan) | lev: keşke | ennekum: siz | kuntum: bilseydiniz | teǎ'lemūne: -mi sandınız? |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: buyurdu ki | ÎN: | LBS̃TM: kalmadınız | ÎLE: başka | GLYLE: az bir (zamandan) | LW: keşke | ÊNKM: siz | KNTM: bilseydiniz | TALMWN: -mi sandınız? |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak pek az kaldınız der, fakat bir bilseniz âhiretin ebedîliğini.
Adem Uğur : Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!
Ahmed Hulusi : Dedi ki: "Ancak az (bir süre) kaldınız, eğer gerçekten bilseydiniz!"
Ahmet Tekin : Allah: 'Az bir süre kaldınız. Keşke siz bunu bilmiş olsaydınız.' buyurur.
Ahmet Varol : Der ki: 'Sadece az (bir süre) kaldınız. Gerçekten bir bilseydiniz!.'
Ali Bulaç : Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"
Ali Fikri Yavuz : (Allah onlara şöyle) buyuracak “- Bilmiş olsanız, hakikaten pek az kaldınız (çünkü ahiretteki bekleyişiniz sonsuzdur).
Bekir Sadak : (114-11) 5 Allah' «Pek az kaldiniz, keski bilseydiniz! Sizi bosuna yarattigimizi ve Bize dondurulmeyeceginizi mi sandiniz?» der.
Celal Yıldırım : Allah: Ancak az bir süre kaldınız. Bunu (daha önce) bir bilseydiniz a ?! Buyurur.
Diyanet İşleri : Allah, şöyle der: “Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız.”
Diyanet İşleri (eski) : (114-115) Allah' 'Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?' der.
Diyanet Vakfi : Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Siz gerçekten çok kısa bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah buyuruyor ki: «Bilmiş olsanız, gerçekten pek az kaldınız.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Buyurur ki bilmiş olsanız cidden pek az kaldınız
Fizilal-il Kuran : Allah, onlara der ki; «Orada az bir süre kaldınız. Keşki bunu vaktiyle bilmiş olsaydınız.»
Gültekin Onan : Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"
Hakkı Yılmaz : "Allah: “Siz sadece pek az bir süre kaldınız; keşke siz bilmiş olsaydınız!” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Buyurdu (buyuracak) ki: «Az bir zamandan (fazla) kalmadınız! (Cehennemde kalacağınız ebedî zamanları) hakıykaten bir bilseydiniz».
Hayrat Neşriyat : (Allah şöyle) buyurur: 'Ancak pek az kaldınız; eğer gerçekten siz biliyor olsaydınız!'
İbni Kesir : Buyurdu ki: Çok az bir süre kaldınız. Keşki bilseydiniz.
İskender Evrenosoğlu : Dedi ki: “Ancak az bir zaman kaldınız. Siz bilmiş olsaydınız.”
Muhammed Esed : (Bunun üzerine, Allah:) "Orada sadece az bir vakit kaldınız; bunu bir bilseydiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Buyuracaktır ki: «Siz ancak pek az kaldınız, eğer siz hakikaten bilir kimseler oldunuz iseniz.»
Ömer Öngüt : Allah: “Gerçekten pek az bir süre kaldınız. Keşke bunu vaktiyle bilmiş olsaydınız!” buyurur.
Şaban Piriş : -Çok az bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz dedi.
Suat Yıldırım : Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Siz, doğrusu pek az kaldınız. Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz."
Süleyman Ateş : Buyurdu ki: "Sadece az bir zaman kaldınız, keşke bilseydiniz!"
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten siz bir bilseydiniz,»
Ümit Şimşek : Allah 'Pek az kaldınız,' buyurur. 'Keşke bunu vaktiyle bilseydiniz!
Yaşar Nuri Öztürk : Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}