» 4 / Nisâ  39:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
Nisa Suresi = Kadinlar Suresi
Pek çok ayetinde kadinlarin haklarindan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَاذَا (WMEZ̃E) = ve māƶā : ne olurdu
2. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
3. لَوْ (LW) = lev : sanki
4. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inansalardı
5. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah'a
6. وَالْيَوْمِ (WELYWM) = velyevmi : ve gününe
7. الْاخِرِ (EL ËḢR) = l-āḣiri : ahiret
8. وَأَنْفَقُوا (WÊNFGWE) = ve enfeḳū : ve harcasalardı
9. مِمَّا (MME) = mimmā : -tan
10. رَزَقَهُمُ (RZGHM) = razeḳahumu : kendilerine verdiği rızık-
11. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
12. وَكَانَ (WKEN) = ve kāne : ve idi
13. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
14. بِهِمْ (BHM) = bihim : onları
15. عَلِيمًا (ALYME) = ǎlīmen : biliyor
ne olurdu | onlara | sanki | inansalardı | Allah'a | ve gününe | ahiret | ve harcasalardı | -tan | kendilerine verdiği rızık- | Allah'ın | ve idi | Allah | onları | biliyor |

[] [] [] [EMN] [] [YWM] [EḢR] [NFG] [] [RZG] [] [KWN] [] [] [ALM]
WMEZ̃E ALYHM LW ËMNWE BELLH WELYWM EL ËḢR WÊNFGWE MME RZGHM ELLH WKEN ELLH BHM ALYME

ve māƶā ǎleyhim lev āmenū billahi velyevmi l-āḣiri ve enfeḳū mimmā razeḳahumu llahu ve kāne llahu bihim ǎlīmen
وماذا عليهم لو آمنوا بالله واليوم الآخر وأنفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وماذا | WMEZ̃E ve māƶā ne olurdu And what
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara (is) against them
لو | LW lev sanki if
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inansalardı they believed
بالله | BELLH billahi Allah'a in Allah
واليوم ي و م | YWM WELYWM velyevmi ve gününe and the Day
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣiri ahiret the Last
وأنفقوا ن ف ق | NFG WÊNFGWE ve enfeḳū ve harcasalardı and spent
مما | MME mimmā -tan from what
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahumu kendilerine verdiği rızık- (has) provided them
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah?
وكان ك و ن | KWN WKEN ve kāne ve idi And is
الله | ELLH llahu Allah Allah
بهم | BHM bihim onları about them
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen biliyor All-Knower.

4:39 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne olurdu | onlara | sanki | inansalardı | Allah'a | ve gününe | ahiret | ve harcasalardı | -tan | kendilerine verdiği rızık- | Allah'ın | ve idi | Allah | onları | biliyor |

[] [] [] [EMN] [] [YWM] [EḢR] [NFG] [] [RZG] [] [KWN] [] [] [ALM]
WMEZ̃E ALYHM LW ËMNWE BELLH WELYWM EL ËḢR WÊNFGWE MME RZGHM ELLH WKEN ELLH BHM ALYME

ve māƶā ǎleyhim lev āmenū billahi velyevmi l-āḣiri ve enfeḳū mimmā razeḳahumu llahu ve kāne llahu bihim ǎlīmen
وماذا عليهم لو آمنوا بالله واليوم الآخر وأنفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

[] [] [] [ا م ن] [] [ي و م] [ا خ ر] [ن ف ق] [] [ر ز ق] [] [ك و ن] [] [] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وماذا | WMEZ̃E ve māƶā ne olurdu And what
Vav,Mim,Elif,Zel,Elif,
6,40,1,700,1,
REM – prefixed resumption particle
INTG – interrogative noun
الواو استئنافية
اسم استفهام
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlara (is) against them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
لو | LW lev sanki if
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inansalardı they believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالله | BELLH billahi Allah'a in Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
واليوم ي و م | YWM WELYWM velyevmi ve gününe and the Day
Vav,Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
6,1,30,10,6,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun → Last Day"
الواو عاطفة
اسم مجرور
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣiri ahiret the Last
Elif,Lam,,Hı,Re,
1,30,,600,200,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
وأنفقوا ن ف ق | NFG WÊNFGWE ve enfeḳū ve harcasalardı and spent
Vav,,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
6,,50,80,100,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مما | MME mimmā -tan from what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
رزقهم ر ز ق | RZG RZGHM razeḳahumu kendilerine verdiği rızık- (has) provided them
Re,Ze,Gaf,He,Mim,
200,7,100,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah?
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
وكان ك و ن | KWN WKEN ve kāne ve idi And is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بهم | BHM bihim onları about them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen biliyor All-Knower.
Ayn,Lam,Ye,Mim,Elif,
70,30,10,40,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَاذَا: ne olurdu | عَلَيْهِمْ: onlara | لَوْ: sanki | امَنُوا: inansalardı | بِاللَّهِ: Allah'a | وَالْيَوْمِ: ve gününe | الْاخِرِ: ahiret | وَأَنْفَقُوا: ve harcasalardı | مِمَّا: -tan | رَزَقَهُمُ: kendilerine verdiği rızık- | اللَّهُ: Allah'ın | وَكَانَ: ve idi | اللَّهُ: Allah | بِهِمْ: onları | عَلِيمًا: biliyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وماذا WMEZ̃E ne olurdu | عليهم ALYHM onlara | لو LW sanki | آمنوا ËMNWE inansalardı | بالله BELLH Allah'a | واليوم WELYWM ve gününe | الآخر EL ËḢR ahiret | وأنفقوا WÊNFGWE ve harcasalardı | مما MME -tan | رزقهم RZGHM kendilerine verdiği rızık- | الله ELLH Allah'ın | وكان WKEN ve idi | الله ELLH Allah | بهم BHM onları | عليما ALYME biliyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve māƶā: ne olurdu | ǎleyhim: onlara | lev: sanki | āmenū: inansalardı | billahi: Allah'a | velyevmi: ve gününe | l-āḣiri: ahiret | ve enfeḳū: ve harcasalardı | mimmā: -tan | razeḳahumu: kendilerine verdiği rızık- | llahu: Allah'ın | ve kāne: ve idi | llahu: Allah | bihim: onları | ǎlīmen: biliyor |
Kırık Meal (Transcript) : |WMEZ̃E: ne olurdu | ALYHM: onlara | LW: sanki | ËMNWE: inansalardı | BELLH: Allah'a | WELYWM: ve gününe | EL ËḢR: ahiret | WÊNFGWE: ve harcasalardı | MME: -tan | RZGHM: kendilerine verdiği rızık- | ELLH: Allah'ın | WKEN: ve idi | ELLH: Allah | BHM: onları | ALYME: biliyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ne olurdu Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah'ın kendilerini rızıklandırdığı şeyleri harcasalardı; ve Allah, onları çok iyi bilir.
Adem Uğur : Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.
Ahmed Hulusi : Hakikatlerini de Esmâ'sıyla vareden Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sürece iman edip, Allâh'ın onları rızıklandırdığından, başkalarına da bağışlasalardı ne zarar ederlerdi ki? Allâh hakikatlarinde olarak Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Bunlar, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmiş olsalar, Allah’ın verdiği rızık ve servetten karşılık beklemeden, gönüllü harcamış, insanların ihtiyaçlarını görmüş olsalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Onların yaptıkları her şey, Allah’ın bilgisi, planı, iradesi dahilinde gerçekleşmektedir.
Ahmet Varol : Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan hayra harcasalardı ne zararları olurdu! Allah onları bilmektedir.
Ali Bulaç : Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Kâfirler, eğer Allah’a ve ahiret gününe iman etseler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetten riyâsız harcamış olsalardı, onlara ziyan mı olurdu? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.
Bekir Sadak : Bunlar Allah'a, ahiret gunune inanmis, Allah'in verdigi riziklardan sarfetmis olsalardi ne zarari olurdu? Oysa Allah onlari bilir.
Celal Yıldırım : Allah'a ve Âhiret gününe imân edip Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiğinden (Allah için) harcasalardı ne zararları olurdu ? Allah onları bilendir.
Diyanet İşleri : Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın verdiği rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah, onları en iyi bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Bunlar Allah'a, ahiret gününe inanmış, Allah'ın verdiği rızıklardan sarfetmiş olsalardı ne zararı olurdu? Oysa Allah onları bilir.
Diyanet Vakfi : Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.
Edip Yüksel : ALLAH'a ve ahiret gününe inansalardı ve ALLAH'ın kendilerine vermiş olduğu rızıktan yardım olarak harcasalardı ne olurdu? ALLAH onları Bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan gösterişsiz harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ne vardı bunlar Allah'a iman etseler, ahiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine vermiş olduğu şeylerden infak etselerdi zarar mı ederlerdi? Allah, kendilerini bilirdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne vardı bunlar Allaha iman getirseler ve Âhıret gününe inansalar da Allahın kendilerine merzuk buyurduğu şeylerden infak etselerdi? Ziyan mı ederlerdi? Allah kendilerini bilirdi
Fizilal-il Kuran : Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine bağışladığı mallarının bir bölümünü hayr yolunda harcasalardı, ne olurdu? Hiç kuşkusuz Allah onların yaptıkları her şeyi bilir.
Gültekin Onan : Tanrı'ya ve ahiret gününe inananarak Tanrı'nın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi aleyhlerine mi olurdu? Tanrı, onları iyi bilendir.
Hakkı Yılmaz : Bir de bunlar, Allah'a ve âhiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın kendilerini rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcasalardı, zarar mı görürlerdi? Ve Allah, onları çok iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Allaha ve âhiret gününe îman edib de Allanın kendilerine verdiğinden harcamış olsalardı bu, onlara zarar mı idi? Allah onları çok iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki Allah’a ve âhiret gününe îmân edip de, Allah’ın kendilerini rızıklandırdığı şeylerden (Allah yolunda) sarf etselerdi onlara ne (zararı) olurdu? Allah ise, onları hakkıyla bilendir.
İbni Kesir : Ne olurdu sanki onlar; Allah'a, ahiret gününe inanmış ve Allah'ın verdiği rızıklardan infak etmiş olsalardı. Allah onları çok iyi bilendir.
İskender Evrenosoğlu : Ve ne olurdu onlar, Allah'a ve ahiret gününe (ruhun ölümden evvel Allah'a ulaşma gününe) îmân etselerdi ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan (Allah için) infak etselerdi (harcasalardı). Ve Allah onları en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Onlar sadece Allaha ve Ahiret Gününe inanıyorlarsa ve Allahın kendilerine rızık olarak bağışladığını (Onun yolunda) harcıyorlarsa neden korksunlar ki? Allah onlar hakkındaki her şeyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ne olurdu onlara? Eğer Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân etselerdi ve Allah Teâlâ'nın kendilerini merzûk buyurmuş olduğu şeylerden infakta bulunsalar idi. Ve Allah Teâlâ onları bihakkın bilicidir.
Ömer Öngüt : Ne olurdu sanki, onlar Allah'a, ahiret gününe inanmış ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıklardan (O'nun yolunda) infak etmiş olsalardı! Allah onları çok iyi bilendir.
Şaban Piriş : Allah’a ve ahiret gününe iman edip, Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan bağışta bulunsalardı onlara ne olurdu? Allah onları bilendir.
Suat Yıldırım : Allah’a ve âhiret gününe inansalar ve Allah’ın kendilerine ihsan ettiği nimetlerden harcasalardı ne zararları olurdu sanki? Allah onları pek iyi bilmektedir.
Süleyman Ateş : Onlara ne olurdu sanki Allah'a ve âhiret gününe inansalardı ve Allâh'ın kendilerine verdiği rızıktan Allâh yolunda harcasalardı! Allâh onları biliyordu.
Tefhim-ul Kuran : Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.
Ümit Şimşek : Ne olurdu, onlar da Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı! Çünkü Allah onları hakkıyla biliyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Ne olurdu onlara, Allah'a ve âhiret gününe inanıp da Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan öyle dağıtsalardı! Allah onları bilmekteydi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}